Tarih boyunca seyahatnamelere, araştırmalara, romanlara, filmlere konu olmuş, yeryüzünün en eski şehirlerinden biri olan İstanbul‘un 2500 yıllık tarihi... İstanbul, 2500 yıllık tarihi boyunca defalarca harap edilmiş, yağmalanmış, görmezden gelinmiş, türlü afetler, sayısız badireler atlatmıştır. Ancak her defasında küllerinden yeniden doğmayı bilmiş, topraklarının üzerinde egemenlik kuranların, gönlünde taht kurmayı başarmıştır. Şehre hakim olanlar, ellerinde tuttukları eşsiz güzelliğin bilinciyle ona Nea Roma, Ebedi kent, Dersaadet gibi unvanlar verirken, kenti arzulayanlar da el-Mahrusa (korunan) ve Çarigrad (imparatorlar kenti) gibi yakıştırmalar yapmışlardır. Şehir yaklaşık 1000 yıl boyunca Hıristiyan dünyasının en önemli kentlerinden biri olma vasfını korumuş, 1453‘de Osmanlıların fethiyle birlikte kısa sürede İslam dünyasının sayılı merkezlerinden biri haline gelmiştir. Konstantin, Justinyanus, Fatih, II. Bayezid, Kanuni, III. Mustafa gibi hükümdarların koruyup, ihya ettikleri kent, 193‘de Romalılar, 1204‘de Haçlılar ve 1918‘de İtilaf devletlerince tahribata uğratılmıştır. Bu kitap sizi, 20. yüzyılda büyük göçlere ve bilinçsiz imar politikalarına direnmeye çalışan İstanbul‘un 2500 yıllık tarihine gravürler, fotoğraflar ve resimler eşliğinde bir göz atmaya çağırıyor. Bunu yaparken de yer yer isyanlara, küçük kıyamet diye anılan depremlere, şehir içinde bina edilen saraylara, hanlara, kilise ve camilere kronolojik bir silsile ve sistemli bir bütünlük içinde yer vermeyi hedefliyor.
Tanıtım Metni
Yayın Evi
Timaş Yayınları