Genel anlamı ile ulasım; insan ya da esyanın bir yerden diğer bir yere hareket ettirilmesini ifade eder. Ancak içinde yaşadığımız çağda artık bilginin, paranın, hizmetlerin ve iletişim yani haberleşme hizmetlerinin de, bir yerden bir yere erişmesini kapsamına alan ulaşım, yeryüzündeki bölgeler arasında ilişkilerin kurulmasında ve coğrafî görünümün şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Aynı zamanda ulaşım, malların değerlerinin artmasına da neden olmaktadır. ülkemizde ulasımın durumuna bakıldığında ise, Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar sadece Batı Anadolu’da küçük mesafelerde demiryolu ve denizyolu ile ulasım olanakları varken, karayolu ulaşımı ise büyük oranda hayvan gücüne dayanıyordu. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte başta demiryoluna ağırlık verilmiş, yurdun aşağı yukarı dört bir köşesini birbirine bağlayan demiryolları yapılmıştır. Ancak bir süre sonra demiryolunun tek başına yeterli olmadığı, yeterli bir ulaşım için karayoluna ihtiyaç olduğu görülerek, 1940’lı yıllardan itibaren karayolu ulaşımına da önem verilerek, eskiye oranla büyük ilerlemeler olmuş ve motorlu araçlar da, karayollarımızda görülmeye başlanmıştır. ülkemizin her tarafında 1950’li yılların basından itibaren karayolu yapımı hızlandırılmış, bu arada demiryolu, denizyolu ve havayolu ulaşımında da önemli sayılacak ilerlemeler kaydedilmiştir. Böylece bugün ulaştırma hizmetleri artık büyük oranda sorun olmaktan çıkmaya başlamıştır. Bir uçtan diğer ucuna karayoluyla durmadan yaklasık 30 saate ancak gidilen bir ülkede, topografyanın ulasımı etkilediği en önemli faktör olarak hemen anlasılır. Otoyol ağının çok yetersiz olduğu ve özellikle kıs aylarında dağlık bölgelerdeki kar ve tipi nedeniyle ulasımın aksadığı yol kesimleri, genellikle dağlık bölgelerdeki geçitlerdir. Bu geçitlerin bazılarının yükseltisi bir kaç yüz metreyi bulmazken, önemli bir kısmı da, 2000 m’den daha yüksektir. Karayollarımızda geçit fonksiyonu gösteren sadece dağların üst kesimlerindeki bel-boyun noktaları değildir. Onlar kadar güç kosullar doğurmasa da, iki alçak sahayı birbirinden ayıran, esik kütleleri yarmıs olan dar ve derin vadileri izleyen yollar da, birer geçit sayılabilir. Her ne kadar karayolu ulaşımı ve geçitler konusunda çok sayıda araştırma olsa da, bunların çoğu, tek bir ya da birkaç geçidi konu alarak incelemeye çalısmıştır. Biz bu çalışmamızda bunlardan farklı olarak, ülkemizde bulunan bütün karayolu geçitlerini toplu olarak inceleyip, sonuçlarını bu kitapta toplamaya çalıştır. Bu anlamda bu çalışmanın amacı, başta coğrafyacı meslektaşlarım olmak üzere, konu ile ilgili bütün kesimlere kaynak oluşturmaktır. ülkemizde karayolu ulaşımı ve geçitleri konu aldığımız çalışmamız, üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Anadolu’da karayolu ulaşımının tarihi gelişimi ile, cumhuriyet döneminde karayollarının durumu ve karayollarında yük ve yolcu taşımacılığı ele alınarak incelenmeye çalışılmıştır. çalışmanın ikinci bölümünde ise, geçit kavramı üzerinde durularak, karayolu geçitleri coğrafi perspektifle değerlendirilmeye çalısılmıstır. Kitabın son bölümünde ise, ülkemizin 7 coğrafi bölgesinde bulunan karayolu geçitleri tek tek ele alınarak, coğrafi özellikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Tanıtım Metni
Yayın Evi
Pegem Akademik Kitaplar
Kitap Boyutu
16 x 23.5 cm