Toplumun Reddettiği (Ruhsal Hastalığı Olan İnsanlara Karşı Ayrımcılık)
Toplumun Reddettiği (Ruhsal Hastalığı Olan İnsanlara Karşı Ayrımcılık)

Toplumun Reddettiği (Ruhsal Hastalığı Olan İnsanlara Karşı Ayrımcılık) (9786056512803)

0.0
Yazar - Marka : Graham Thornicroft
Yayınevi - Tedarikçi : İmaj Yayıncılık
İndirim Oranı : %50 İndirim
Fiyat : ₺221,00
İndirimli : ₺110,50
Stoklarda Bulunan Adet : 0
Barkod : 9786056512803

İmaj Yayıncılık

İmaj Yayıncılık
Okuduğumuz her kitap bizde olumlu ya da olumsuz bir iz bırakır. “Toplumun Reddettiği: Ruhsal Hastalığı Olan İnsanlara Karşı Ayrımcılık” kitabı sadece olumlu bir iz bırakmakla yetinmedi; damgalama, dışlama ve ayrımcılık karşıtı mücadelemizde bizi cesaretlendirdi ve bir tür manifesto işlevi üstlendi. Ana yapısı itibarıyla akademik olan bir kitabın, toplumda yaşayan herhangi bir insanın duygularına ve düşüncelerine dokunabilmesi az bulunur bir özelliktir. Thornicroft bu kitabında bunu başarmıştır. Yılların bilgi ve deneyim birikimi ışığında, bir yandan sorunu bizzat yaşayan insanların yaşadıkları acıyı ete kemiğe büründürüp sergilerken ve toplumu oluşturan her bir bireye sorumluluklarını hatırlatırken; diğer yandan konuyla ilgili bilim insanlarına öncelikleri, hassasiyetleri ve esas olarak yapılması gerekenleri işaret etmiştir. Thornicroft’un temel mesajı, damgalama, dışlama ve ayrımcılıkla mücadele konusunda, doğrudan doğruya gerçekliğin bizatihi kendisine odaklanmak gerektiğidir. Günümüze dek gösterilen çabaların birkaç küçük istisna dışında, duygudan yoksun, bağlamdan kopuk, dolaylı ve varsayımsal niteliklerine dikkat çeken yazar, artık odağın damgalamadan ayrımcılığa bilinçli olarak aktarılması gerektiğini öne sürmektedir. Bunun sağlayacağı pek çok kazanım olacaktır. Belirleyici olan tutum değil, hayatın içindeki davranış biçimidir. Ne söylediğimiz ya da ne düşündüğümüzden çok, ne yaptığımızdır. Örneğin bir işverenin varsayımsal olarak ruhsal hastalığı olan birisini işe alacağını söylemesi değil, somut olarak işe alıp almadığı önemlidir. Böylesi “yaşayan” girişimler, ruhsal hastalığı olan insanlara ilişkin davranışların hangi müdahalelerle değişip değişmediğinin açık olarak sınanmasına olanak tanıyacaktır. Mesele, “zavallı deli”ye acıyarak yardım etme meselesi değildir. Yasalar önünde herkesin eşit olması ve bunun bağlayıcılığıdır. Ayrımcılık karşıtı politikalar ve hukuki girişimler herkes için eşit olarak yaşama geçirilmelidir. Ayrımcılık karşısındaki bakış açısı “damgalanan” kişiye odaklanmaktan çok, “damgalayan” kişiye odaklanan bir nitelik taşımalıdır. Bununla birlikte, ruhsal hastalığı olan insanlara dair adaletsizlik, haksızlık ve ayrımcılık konusundaki çalışmalarda, onların yaşadığı deneyimler yol gösterici olmalıdır. Çeviri dili konusunda olabildiğince esnek olmaya çalıştık. Türkçenin bilim dili olarak varsıllaşması elbette çok önemli. Ancak ayrımcılık gibi hassas bir konuda anlaşılır olmak herşeyden daha önemli. Bu nedenle kendimizi serbest bıraktık, zorlamadık. Yeri geldi olanak dedik, yeri geldi imkan. Detay da dedik ayrıntı da. Etken de dedik, faktör de… “Mental Illness” teriminin karşılığı olarak, “akıl hastalığı” yerine “ruhsal hastalık “ sözcüklerini kullanmayı tercih ettik. Sadece kitabın adını Türkçe ifade ederken bile, bir seçim yapmak durumunda kalmak bizim için yeterince zorlayıcı oldu. “Shun” sözcüğünü Türkçede karşılayan, yakın duran, akrabalığı olan o kadar çok sözcük var ki, birini tercih etmek zorundaydık. Yine de bu akraba sözcükleri burada anmak yaralı olcaktır: Dışlamak, kaçınmak, yok saymak, görmezden gelmek, uzak durmak, hor görmek, hakir görmek, reddetmek, küçümsemek, nefret etmek, aşağılamak, tenezzül etmemek, tepeden bakmak, küçük görmek, iğrenmek, çekinmek, ihmal etmek, savsaklamak, boşlamak, aldırmamak, ilgisiz kalmak, karşı koymak, geri çevirmek, refüze etmek, çıkarıp atmak, kusmak, istememek, kabul etmemek, adam yerine koymamak, hiçe saymak, beğenmemek, uzak durmak… Nasıl? Hepsi yeterince olumsuz değil mi? Aslında dini bağlamda kullanılan “aforoz etmek” sözcüğü belki de bu anlamların hepsini karşılıyor: herhangi bir kimseyi iletişimin, toplumun dışına çıkarmak. Biz reddetmek sözcüğünü seçtik ve toplumun reddettiği dedik. Toplumun dışladığı ya da dışlanmış da diyebilirdik veya yukarıdaki fiillerden köken alan herhangi birini kullanabilirdik. Sonuçta meramımızı anlattığımızı sanıyoruz. Adı ne olursa olsun ister toplumsal dışlama, ister toplumsal reddetme, bu fiil, buna maruz kalan insanda derin ruhsal yaralar açar. Bir insanı toplumsal olarak reddetmek, bir tür işkencedir ve işkence de insanlık onurunun bir gün mutlaka yeneceği bir insanlık suçudur. Ruhsal hastalıklarla ilgili damgalama, dışlama ve ayrımcılıkla mücadele konusunda hepimize büyük görevler düşüyor. En önemlisi de, bir an önce ve sahici bir biçimde harekete geçmek…Tanıtım MetniTanıtım Metni
Yayın Evi
İmaj Yayıncılık
Cilt Bilgisi
Ciltsiz
Ürün Tipi
Kitap
Baskı Durumu
Tükendi
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Tarihi
Mayıs 2017
Sayfa Sayısı
372
Kitap Boyutu
16,00 x 24,00 cm
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Yayın Dili
Türkçe
AZ ÖNCE SİPARİŞ VERİLEN ÜRÜNLER
BU ÜRÜNE BAKANLARIN SEPETİNE EKLEDİKLERİ
EKSTRA İNDİRİMLİ ÜRÜNLER
SON BAKTIĞINIZ ÜRÜNLER
 
GERÇEK STOK ADETLERİ HIZLI KARGO İMKANI
ŞİMDİ SİPARİŞ VERİN %10 MÜPTELA PUAN KAZANIN!
SİPARİŞ VERİN SEPET ALTIHEDİYE FIRSATLARINI KAÇIRMAYIN
ÖDEMENİZİ KREDİ KARTI, EFT YA DA KAPIDA YAPABİLİRSİNİZ
Cem Şahin

Sivas doğumlu olan Cem Şahin, 2005 yılından bugüne yazılı ve görsel meydanın içinde yer almaktadır.

Cem Şahin’in Gölge, 129, Tamu isimli polisiye romanları ve kendi düzenlediği boyama kitabı bulunmaktadır. Ayrıca, Kitap Müptelası ve Müptela Dükkan’ın kurucusudur.

Devamı
Turan Ekinci

1967 yılında beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak Tokat’ta doğdu. İlk ve orta öğrenimimi Tokat’ta tamamladı. Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokul eğitimlerini aldı.

Kamuda 25 yıl hizmetten sonra emekli oldu.

Devamı
Deniz Uysal

1964 yılında Ankara'da doğdu.

Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliği bölümünden mezun oldu, otuz altı yıllık tarih öğretmenidir.

Devamı
İnanç Özgen

İnanç Özgen, 1974 yılında Elazığ'da doğdu.

Halen bir devlet üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.

Devamı
Abbas Turan

Abbas Turan, 1968 yılında Sivas'ın Yıldızeli İlçesi Sarıkaya Köyü'nde doğdu.

Altı yıl boyunca yatılı olarak okuyarak eğitimini tamamladı.

Devamı
Kemal Doğan

Kemal Doğan, 1970 yılında Sivas'ta dünyaya geldi Evli ve 3 çocuk babasıdır.

Sivas merkeze bağlı Kavak Köyü'ndendir.

Devamı
Dilek Olgun

Dilek Olgun, 1991 yılında Üsküdar'da doğdu. Dilek Olgun, astroloji, numareoloji alanında uzmanlığına devam etmektedir.

Devamı
Nermin Güday Kaçar

Yazar 1969 Bolu doğumludur. Duru ve Uras adlı iki torunu vardır. Emekli memurdur. Ayrıca resim çalışmaları da yapmaktadır.

Devamı
Faruk Güzel

1 Eylül 1981 Ankara Şereflikoçhisar doğumludur. Asıl mesleği muhasebeciliktir.

Devamı
Gamze Kurban

09.08.1986 Ankara doğumludur. 2004 yılında Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. 2008 yılında mezun oldu. 2009 yılından bu yana Ankara Barosu'nda serbest avukatlık yapmaktadır.

Devamı
PAYLAŞ:
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız.