nsan Psikolojisi ve Siyaset Psikolojisi üzerine yapılan tanımlamalar, insanın tek boyutlu olarak, tek güdülü olarak, tek amaçlı olarak tanımlanamayacağını da göstermektedir. İnsan, tek bir dürtünün aracı olarak algılanamayacağı gibi, rasyonel veya irrasyonel bir tek belirleyici sebebin deterministik nedeni veya sonucu/ürünü olarak da ele alınamaz. İnsan; "çeşitli yoğunluk durumlarında oluşan sonuçların bileşiminiden çok daha fazlasıdır." Bu yüzden, sonsuz sayıda insan davranış güdüsü sonsuz sayıda insan ilişkilerinin kombinezonu olabilir. Asıl olan, siyasetin tüm insanları ortak bir üst aklın ürünü olan güdü ile tercihe zorlamaması, onların hayatını bir üstün/"iyi" doğa ile düzenlememesidir. Siyaset, insanların doğasını, doğasının iyileştirilmesini, geliştirilmesini düzenlemek üzerine değil, insan doğasının kendisini gerçekleştirmesinin önündeki engelleri kaldırmak ve gelişmesini kolaylaştıran şartları yaratmak üzerine kurulmalıdır. tek gelişme yolu da bireyin kendi özgürlüğünü sadece kendisinin belirlemesi / planlamasıdır. Diğer tüm belirleyici / düzenleyici / planlayıcı siyasetler bireyin köleliğini geliştirir. Bu planlayıcı politikaların amacı, yönü ve yöntemi ne olursa olsun, nereye olursa olsun. İnsanı "mutlu kılma" adına söylenen ve uygulanan tüm siyaset kurgulamaları, insanın "mutlu olma" hakkını gasp ettiği gibi, insanı, insan yapan sonsuz tercihler arasında karar verme iradesini sınırlandırır ve sonuçta "mutluluğa arama" özgürlüğünü de yok eder.Siyaset; ne kadar farklı olursa olsun, insan doğasındaki sırrın belirlenmesi üzerinden değil, keşfedilmesi; yok edilmesi, tekleşitirilmesi üzerinden değil de özgürleştirilmesi ve farklılıklara saygı duyulması üzerinden barışçı yollarla sürdürülmesidir. İnsan doğasındaki farklılıkları yok etmek, tekleştirmek ile insanı köleleştirmek, hatta öldürmek arasında hiçbir fark yoktur.Bu ilkeler üzerine siyaset ile insan ilişkilerini analiz eden Halis Çetin ve Levent Görüşük insan-siyaset ilişkisi, siyasal toplumlaşma, kitle, kamuoyu, liderlik, propaganda, siyasal iletişim ve yeni medya, siyasal simge ve semboller, yabancılaşma, şiddet ve sivil itaatsizlik konularını tek bir kaynakta toplayarak ilgili konuları, siyasetin temel dinamikleri bağlamında ele almaktadırlar. Kitapta, siyaset psikolojisi tamlamasındaki ikiliden, psikolojinin siyaseti belirlemesi yerine siyasetin psikolojisi tamlamasındaki ikiliden, psikolojinin siyaseti belirlemesi yerine siyasetin psikolojiyi belirlemesi üzerinden analizler geliştirmeye çalışmaktadırlar. Çetin ve Görüşük, bu konularla ilgili olarak da, Türk ve Dünya siyasal sistemindeki ve kültüründeki örnekleri ihmal etmemeye dikkat göstererek, pratikten uzak olmayan bir çalışmayı okuyucuları ile paylaşmaktadırlar.
Tanıtım Metni