Konuyla ilgili olarak batılı tarihçiler on dokuzuncu yüzyılın başından itibaren araştırmalar yapıp eserler vermeye başladı. Bu durumda batılı yazılan eserler, Türkiye’de yazılanlardan daha çok oldu. Ancak şu noktayı da belitmek geker ki batılı tarihçiler, özellikle Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Gayrimüslimler konusunda çoğunlukla objektif olamadılar. Bu konuda Türkiye’deki araştırmaların da pek sağlıklı olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü araştırmalar önceden belirlenmiş bir plan ve program için değil, gelişen olaylara bağlı olarak yapıldı. Mesela, Kıbrı, Batı Trakya Türkleri, Ege Kıta sahanlığı, FIR hattı gibi sorunlar ortaya çıktığında Türk – Yunan ve Türk – Rum ilişkileri araştırma gündemini doldurdu. Ermeni teröristler Türk diplomatlarını öldürmeye başlayınca Türk – Ermeni ilişkileri araştırmaların ana konusu oldu Bulgaristan’daki Türkler asimile edilmeye başlanınca Türk – Bulgar ilişkileri üzerine araştırmalar yoğunlaştı. Elbette Türkiye bir takım sorunlarla karşılaştığı zaman, gündemini onunla ilgili konuların doldurması doğaldır. Ancak, böyle sorunlarla karşılaşıldığı zaman hiç hazırlık yapmamış olmak da sağlıklı bir yol değildir. Türkiye'de azınlıklarla ilgili çalışmalar genellikle böyle bir anlayış içinde yapılmıştır. Son on yılda Türkiye'de tarih araştırmalarının bu konuda daha sağlıklı bir yola doğru gittiği görülmektedir.Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Müslüman olmayanlarla ilgili arşiv belgesi çok fazladır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Arşivi'ndeki belgelerle önemli bir kısmı Milli Kütüphane'de toplanan şer'iyye sicilleri bu belgelerin başında gelmektedir. Sevinilecek nokta arşivlerde azınlıklarla ilgili belgelerin hızla tasnif edilip kataloglarının yapılmaya başlanmış olmasıdır. Şer'iyye sicillerinin de toplu katalogları yapılmakta, bu belgelerin bir kısmı ise yayınlanmaktadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'ndeki tapu tahrir defterlerinin büyük bir kısmı yayına hazırlanmış durumdadır. Oldukça geç kalınmış olan bu işler tamamlandığında daha çok sayıda araştırmacı, daha kolay ve kısa sürede, daha çok belgeye ulaşılabilecek ve araştırmalar daha sağlıklı ve hızlı olabilecektir.Türk Tarih Kurumu'nun Türkiye dışındaki arşiv belgeleri üzerinde başlattığı çalışma başka bir sevindirici durumdur. Özellikle Balkan ülkelerindeki belgelerin önemli bir kısmının envanteri yapılmış, diğer ülkelerde de benzer çalışmaların yapılması çalışma planı içine alınmıştır. Bu araştırma yapılırken Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki Mühimme defterlerinin, Tapu Tahrir defterlerinin bir kısmı ile Piskopos Mukataası defterlerinin en eski tarihli olanları ve Gayrimüslim cemaatlere ait defterler özellikle taranmış, şer'iyye sicillerinden Ankara, Konya ve Adana'ya ait en eski defterler gözden geçirilmiştir. Arşiv belgeleri içinde, özellikle klasik dönem için, Önemli bir yeri olan Evamir-i Maliye Kalemine Tabi Piskopos Mukataası Kalemi Defterleri'nin Azınlıklar konusu üzerindeki önemi kitap içinde "Devletin Kilise, Havra ve Müslüman Olmayan Topluluklarla İlişkisi" bölümünde ayrıca açıklanmıştır. Bu defterdeki fermanlar, başka fermanlarla birlikte kitap olarak yayınlanmıştır.Arşiv belgeleriyle ilgili olarak belirtilmesi gereken bir nokta da yayınlanmış belgelerdir. Bu tür belgelerin sayısı oldukça çoktur ve kimi Genelkurmay ATAŞE Başkanlığının Belgeler Dergisi'nde, kimi Türk Tarih Kurumunun Belgeler Dergisinde, kimi ise özel yayınevlerinin dergilerinde yayınlanmıştır. Kitap olarak yayınlananların başında ise Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan'ın kısaca "Osmanlı Kanunnameleri" diye bilinen "XV. ve XVI. Asırlarda Osmanlı İmparatorluğunda Zirai Ekonominin Hukuki ve Mali Esasları" adlı eseri gelmektedir. Aynı nitelikte bir çalışma son yıllarda Prof. Dr. Ahmet Akgündüz tarafından yapılmış ve "Osmanlı Kanunnameleri" adıyla dokuz cilt halinde yayınlanmıştır. Ayrıca, yayınlanmış şer'iyye sicilleri, Mühimme defterleri, Tahrir defterleri ve diğer tür belgelerin sayısı da az değildir. Özellikle Klaus Schwarz'ın "Osmanische Sultansurkunden des Sinai-Klosters in Türkischer Sprache" adlı eseri konuyla ilgili değerli belgeler içermektedir. Batıda da gerek arşiv belgeleri yayını, gerekse araştırma eseri olarak yapılan yayınlar son yıllarda giderek artış göstermektedir. Bu tür çalışmalara Duda ve Galabov'un yayınladığı Sofya Şer'iyye Sicilleri, İsrail'de yayına hazırlanan Kudüs Şer'iyye Sicilleri ve Justin McCarty'nin Osmanlı Devleti'nde Müslümanlar ve Azınlıklar adlı araştırması örnek gösterilebilir. Bugün konuyla ilgili olarak yapılan arşiv belgesi yayınları ve araştırma eserlerinin sayısı birkaç ciltlik bir bibliyografya oluşturacak boyuta ulaşmıştır.Türkiye'de ve Türkiye dışında çeşitli ülkelerde, yakın geçmişte yaşanmış veya bugün yaşamakta olduğumuz sorunlar üzerinde araştırmalar ve tartışmalar sürmektedir. Bu kitap, Türkiye'de azınlık sorununun kökenini bütün yönleriyle ele alan, büyük ölçüde arşiv belgelerine dayandırılmış, kimi zaman ansiklopedik bilgi veren, kimi zaman ayrıntılara inen bir çalışmadır. Bu yönüyle, yakın geçmişte yaşanan bazı olayları saptırarak günümüze taşımaya çalışanlara karşı temel bilgiler veren bir özellik taşımaktadır. Tarihsel olayların bir zincirin halkaları gibi birbiriyle bağlantılı olduğu göz Önüne alınırsa, geçen yüzyılda yaşanan olayları anlamanın, ancak ondan önceki dönemi anlamakla mümkün olacağı kolayca görülecektir. Bugüne kadar henüz yanlışsız ve eksiksiz bir tarih kitabı yazılmamıştır. Tarih konularının çağdan çağa, bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye, devletten devlete, ideolojiden ideolojiye, inançtan inanca, doktrinden doktrine, toplumdan topluma hatta bireyden bireye farklı değerlendirilebildiği, dolayısıyla yanlılığın çok kolay, yansızlığın ise çok zor olduğu göz önüne alınırsa, tarih araştırmalarının bu özelliğinin doğal karşılanması gerekir.
Tanıtım Metni
Yayın Evi
Turhan Kitabevi
Basım Tarihi
Ağustos 2001
Kitap Boyutu
16,00 x 24,00 cm