Gönül dünyasından ve gönül telinden; saz da, söz de ateş de hiç bir zaman eksilmedi. İnsanoğlu kendi inançlarını, düşüncelerini, anlayışlarını; kendi dışındakilerden üstün görmeye başladı mı soysuzlaşmaya da başlar. İnsanoğlu... insanoğlunun vahşeti... Sadece ağaçla, dağ hayvanlarıyla, otlarıyla, böcekleriyle değil, kendi soyunun bile kırımıyla uğraşıyor. Vurgunlar kırğınlar, eziyetler ölümler, insanların beyninde kanserleşmiş. İnsanların kokladıkları havada kan vardı. Düşüncelerinde öldürmek, intikam, boğmak, parçalamak, kesmek vardı. İnsancıl ölçüler yok olmuş, sevginin ne olduğu unutulmuş. Herkes kendince, kendinden olmayanı katletmeye, soyunu tüketmeye yönelmiş. İnsanın insana ve doğaya yaptığı sonsuz kırım insanla yetinmedi. Neleri yok etmedi ki?... Ermeni'nin, Kürt'e ve Türk'e: Türk'ün, Ermeni ve Kürt'e bakışındaki dostluklar yok oldu. Birlikte oluşturdukları yaşantılar, öyküler yok oldu. Ağıtları, türküleri, deyişleri, ninnileri yok oldu. Kürt'ün, Türk'ün, Ermeni'nin; dağlara, ardınca, cıcamığa, toprağa, çalılara, suya ve gökyüzüne bakışları yok oldu.
Tanıtım Metni
Yayın Evi
Can Yayınları (Ali Adil Atalay)